Nitelikli işgücünün göçü ya da uluslar arası akışkanlığı
oldukça karmaşık ve çelişkili bir olguyu ifade etmektedir. Bu karışıklığın
nedenlerinin başında ise, kavramsal sorunlar gelmektedir. Ülkeler arasında nitelikli işgücü kavramının
tanımlanması ve özellikleri konusunda bir uzlaşma olmaması, buna bağlı olarak bu kişilerin
akışkanlığı hakkında ortak bir veri tabanının oluşturulamaması temel sorun alanı
olarak karşımıza çıkmaktadır Bununla beraber, ortak bir tanım ve sınıflandırma
oluşturma yönünde çabalar da bulunmaktadır. OECD, biri 1993, diğeri 1995 yıllarında olmak üzere,
uluslar arası düzeyde bilim adamları ve teknisyenlere ilişkin verileri toplama ve bir veri tabanı oluşturma
yönünde istatistik çalışmaları başlatmıştır. Bu noktada sınıflandırma kriterleri olarak öne çıkan kriterler, nitelik,
yapılan iş, sektör ve meslektir. Ancak şimdiye kadar geliştirilen yaklaşımların OECD düzleminde
uyumlaştırılmasının da oldukça zor olduğu görülmektedir. Bu tanımlama ve
sınıflandırma çalışmaları içinde OECD'nin Uluslar arası Meslek Standartları
Sınıflandırmasındaki kategorileri kullanan tartışmalı olmakla beraber beş ana kategori
saptamıştır. Bunlar, yöneticiler ve yardımcıları, mühendis ve teknisyenler, akademisyenler ve bilim adamları,
girişimciler ve öğrenciler şeklinde sıralanmaktadır .
Yöneticiler: Bu grup
çok uluslu şirketlerde istihdam edilen kişilerden oluşmaktadır. Bu kişilerin hareketlerinin temel
belirleyicisi çalıştıkları şirketlerin dış pazarlara açılma yönündeki
politikaları olmaktadır. Bir başka deyişle bu kategori içinde yer alan kişilerin bir ülkeden
diğerine gitme kararı bireysel olmaktan çok üretim zincirlerinin gerekleri çerçevesinde şekillenmektedir.
Bu açıdan bu kişiler, rastlantısal turistler olarak değerlendirilmektedir. Yönetici konumundaki
çalışanların, genellikle şirketin başka bir ülkede yatırımı başlattığı
ilk aşamada, orada kurumsallaşmanın oluşturulması amacıyla şirket tarafından gönderildiği, bu
kurumsallaşmasının sağlanması ve özellikle yerel piyasa özelliklerinin önem kazanmaya başlaması
ile yerlerini yerel yöneticilere bırakarak geri döndükleri gözlenmektedir. Bu açıdan yönetici konumunda
çalışan işgücünün uluslar arası hareketi oldukça dinamik bir karakter sergilemektedir. Ancak
uluslar arası şirketlerin, istihdam stratejilerinde ulusal ve kültürel farklıkların da olduğu
gözlenmektedir. Örneğin, Japon şirketlerin, uluslar arası pazarlara açılma sürecinin her
aşamasında kendi yöneticilerini çalıştırmayı tercih ettikleri görülmektedir.
Mühendis ve Teknisyenler:
Bu grup nitelikli işgücü göçü içinde oldukça büyük bir paya sahip bulunmaktadır.
ABD'de 1990 nüfus verilerine göre, 234.178 yabancı uyruklu mühendisin bulunduğu ve bunların toplam
mühendislerin %12.5'ni temsil ettiği görülmektedir. Bu grup içinde özellikle Hintli bilgisayar mühendisleri
önemli bir yer tutmaktadır. Bu grupta yer alan kişilerin göç kararları birçok değişken
tarafından şekillenmektedir. Hükümetlerin endüstri, istihdam, işgücü, eğitim, ücret
ve göç politikaları temel belirleyiciler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu grupta yer
alan göçün temel özelliği ise ekonomik nitelikli olmasıdır. Bu nedenle de literatürde
ekonomik sınıfta yolculuk yapanlar olarak değerlendirilmektedirler. İnsan sermayesine yaptıkları
yatırımın ve emeklerinin karşılıklarını en yüksek olarak alacaklarını düşündükleri
yer, bu grup için gidilecek öncelikli yer olmaktadır.
Akademisyenler ve Bilim Adamları:
Bilim adamı ve akademisyenlerin araştırma ve projeler çerçevesinde uluslar arası nitelikte ilişkilerinin
olması doğal bir unsur olarak görülmektedir. Bu kişilerin kalıcı nitelikteki göç
hareketlerinin temel belirleyicisi ise, bilimsel alandaki gelişmeler, ülkelerin araştırma ve geliştirme faaliyetlerine
ayırdıkları kaynakların düzeyi ve yüksek eğitim politikaları olmaktadır. Bunun yanı sıra
bilim adamlarının akademik nitelikteki kuruluşların yanı sıra, endüstriyel kuruluşların
araştırma ve geliştirme faaliyetleri içinde yer aldığı gözlenmektedir. Bu noktada söz konusu
firmaların bu kişilerin araştırmalarına verdikleri desteğin düzeyi de önemli bir etken olarak
karşımıza çıkmaktadır. Günümüzde akademik alanda yaşanan göçün önemli bir
düzeyde olduğu görülmektedir. Örneğin, İngiltere'de 1994-1997 yılları arasında
12.000 yabancı uyruklu akademisyenin uzun süreli çalıştığı gözlenmektedir.
Girişimciler: Sermayeleri ile birlikte başka ülkelere yatırım yapmak için
giden eğitimli bu grup, genellikle hükümetlerin vergi, piyasalara yönelik koruma düzeyi, kredi olanakları,
girişimcilere verilen desteğin düzeyi gibi politika ve olanaklardan etkilenmektedirler. Avustralya, Kanada ve İngiltere,
kendi ülkelerine gelecek bu tür göçmen yatırımları yasal çerçevede düzenleyerek, gerekli minimum sermayeyi belirlemektedirler.
Gittikleri ülke açısından bu şekildeki göç dalgası ile gelen girişimci sermaye, deniz-ötesi
piyasalara ilişkin bilgi ve iş ağlarına sahip olma nedeniyle önemli bir avantaja sahiptir. Bu şekildeki
göç dalgalarının özellikle ABD ekonomisi içinde önemli bir yere sahip olduğu gözlenmektedir.
ABD Sillicon Vadisi olarak bilinen alanda 350 yüksek teknolojiye sahip şirketin AB ülkelerinden gelenler tarafından
kurulduğu gözlenmektedir.
Öğrenciler: Uluslar arası nitelikli işgücü göçü
içinde önemli bir alt kategori de lisans ve lisans üstü düzeyde eğitime sahip olan öğrencilerin
hareketinden oluşmaktadır. Bu grubun göç hareketinin temel belirleyicileri hükümetler, hükümetler
arası ve kurumlar arası eğitim politikalarıdır. Bu grup, gittikleri ülkelerin işgücü piyasaları
içinde önemli bir potansiyel kaynak durumundadır. Özellikle ABD ve Kanada uluslar arası öğrenci
hareketleri içinde en çekici iki ülke durumundadır. Bu noktada, bu ülkelerin eğitim sistemi
ve özellikleri temel belirleyici olarak karşımıza çıkmaktadır. 1992 yılında dünya
genelinde 1.4 milyon öğrencinin yurt dışında eğitim gördüğü, bu rakamın 2010 yılında
2.8, 20025 yılında ise 4.9 milyona çıkacağı tahmin edilmektedir.
Nitelikli işgücü kategorilerine ilişkin yapILn bu sınıflandırma olgunun açıklık
kazanmasında önemli olmakla birlikte, bazı meslek gruplarını da dışarıda bıraktığı gözlenmektedir. Örneğin, sağlık sektöründe
çalışan doktor ve hemşireler uluslararası göç hareketleri içinde önemli bir yer tutmaktadır. Örneğin, Hindistan'da mühendislerin
göçünden sonra doktorların göçü ikinci sırada yer almaktadır. Filipinler'de nitelikli işgücü göçünde hemşireler ilk
sırada yer almaktadır. Tüm bu grupların yanı sıra, profesyonel olarak nitelendirebileceğimiz genellikle
kısa dönemli hareketleri kapsayan proje uzmanlarının, danışmanların sporcuların ve sanatçıların
gruplarının göçü de nitelikli işgücünün göçü içinde değerlendirilen anacak yukarıda sıraladığımız gruplara oranla
görece kendi içinde farklılaşan ve bu açıdan sınıflandırma yapılması zor olan gruplar olarak karşımıza çıkmaktadır.
Mevcut durum çerçevesinde bir değerlendirme yapıldığında, uluslar arası
göç hareketlerinin toplam büyüklüğü içinde nitelikli işgücünün ve onların bağımlılarının (eş, çocuk)
sayısının az olmakla birlikte, her geçen gün bu sayının arttığı, artış hızının ise niteliksiz ve yarı nitelikli işgücüne göre
çok hızlı ve göç kanallarının ise oldukça farklılaştığı görülmektedir.