Haberler
Köşe Yazıları
Kaynaklar
Dağ Keçisi
Etkinlikler
Ziyaretçi Defteri
Bağlantılar
Samanlık
www.beyingocu.com

 Beyin göçü mü? --- Beyin gücü mü?

Günay Tuzcu
Yazarın diğer yazıları

Fişek Vakfı Yönetim Kurulunca düşünülen "Beyin Göçünden Beyin Gücüne" konusunda bazı düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. Öncelikle bu konuya "Beyin Göçü mü?- Beyin Gücü mü? Sorusuna cevap aramakla başlayacağım. Başlıktaki soruya 3 türlü cevap verilmesi mümkün olabilecektir.

      1- Ülkemizden yurtdışına giden her iyi eğitilmiş yurttaşımız "Beyin Göçü" nedeniyle kesinlikle ülkemizin çok büyük bir değer kaybına neden olmaktadır.
      Her iktidar değil, her bakan değiştikçe veya partilerin yerel yönetimlerinin baskısı ile çok sık olarak bürokraside çalışan memurlar, görevliler değiştikçe zaten çok hantal dönen devlet çarkı baş döndürücü hızla giden çağın hızına nasıl ayak uydurabilecektir?
      Böyle kötü bir çark içinde en yetenekli, dünya çapında değerleri olan üst düzeydeki insanlarımız ne yapabilecektir? Bu kötü çark o değerli insanlarımızı öğütmeyecek ve yok etmeyecek midir? Bu çark içinde kalıp yok olmamak ve öğütülmemek için kendilerini adam yerine koyan ve değerlendiren ülkelere giden insanlarımıza hangi hakla ve düşünceyle kötü gözle bakabiliriz? Bu dışarı giden insanlarımızın tümü ülkelerini sevmedikleri, yabancı ülkeleri çok sevdikleri, onlara hayran oldukları için mi yurt dışına gitmektedir?
      Yurt dışına, ülkesindeki kötü koşullar nedeniyle çok büyük zararlar gören ve yurt dışına kırgın olarak giden beyinlerimiz bu gruba girmektedir. Bu beyinlerin sanki ülkelerine dönmemesi ve gelişmiş ülkelere hizmet etmesi için çok büyük çaba sarfedilmektedir. Zira bu beyinlerin bazılarının ülkelerine dönmeleri halinde başlarına gelmeyecek felaket kalmayacaktır. Sanki içimizdeki gizli bir düşman güç, kıt kaynaklarla yetiştirdiğimiz ve büyük bedel ödediğimiz bir beynin ülkesine dönmemesi için tüm ortamları hazırlamıştır. Artık bu gruptaki beyinler gittikleri ülkeye hiçbir bedel ve transfer ücreti ödemeden hizmet vermeğe başlayacaklardır.
      Bu beyinler, gelişmiş ülkelere gelişmekte olan ülkelerin yaptığı karşılıksız bir hibe yardımı şeklinde görülmelidir.
      Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerden gittikleri zengin ülkelere hibe edilen bu beyinlerin, gittikleri gelişmiş ülkelerde kendilerine verilen değerlerle akıllarından ve hayallerinden dahi geçiremeyecekleri çalışma ortamları ve olanakları gördükçe bunların ülkelerine katkıları kalmayacak ve bu gruptaki insanların, beyinlerin yurtdışına gitmesi tam bir beyin göçü ve kaybı olacaktır. Bu beyinlerimizden yararlanma olanağını düşünmeyen, bu yönde gerekli ortamları ve mekanizmaları oluşturmayan Devlet Yönetimi (Vizyonu olmayan siyasetçilerin işgali ve hakimiyeti altındaki yönetim kademeleri) yanısıra kamuoyu ve onların geçerli temsilcileri durumundaki sivil toplum örgütleri de bu yönde bir çaba göstermedikleri, beyinlerimize sahip çıkmadıkları takdirde bu gruptaki beyinlerimiz tamamen ülkemizin kaybı olacaktır.

      2-Yurtdışına giden iyi eğitilmiş yurttaşlarımız her ne kadar gittikleri ülkeye hizmet etseler dahi oralarda elde edecekleri deneyimlerle ve ilave eğitimlerle ülkemizin gelişimine çok büyük katkıda bulunacak şekilde "Beyin Gücümüzü" artıracaklar ve ülkemizde bulundukları ortamdan daha da fazla bir şekilde beyin gücümüzün artmasına katkıda bulunacaklardır.
      Bu gruptaki beyinlerimiz aslında ülkemiz için bir beyin göçü/kaybı değil belki de bizim onlara hiçbir zaman ülkemizde kalmaları halinde sağlayamayacağımız olanaklarla daha da güçlenmiş olarak ülkelerine dönen, dönmeseler bile dışarıdan her zaman ve her yolla ülkelerine katkıda bulunabilen birer beyin gücümüz olacaktır. Bu gruptakilerin her zaman ülkelerine katkıları artan bir şekilde devam edecektir. Bu gruptaki beyinlerimize kısmen devlet, daha çok fazla oranda kamuoyu sahip çıktığından onların gücünden yararlanılabilmektedir.

      3- Geçici bir zaman için "Beyin Gücü" kabul edilseler bile zaman içerisinde aslında birinci maddedeki gibi tamamen bir "Beyin Göçü"- "Beyin Kaybı"na neden olacaklardır.
      Ülkelerine geri döndüklerinde çok büyük hizmet yapabilmek amaç ve hayaliyle yurt dışına gidip daha sonra elde ettikleri eğitim -deneyimlerle ve büyük heves- heyecanla ülkelerine dönen, ancak gönüllerince ülkelerine hizmet edemeyeceklerini anlıyarak çok büyük hayal kırıklığına uğrayanlar bu gruba girmektedir.Bu gruptakiler kısmen ülkemize bir beyin gücü katkısı yapacaklar, ancak tekrar yurtdışına gittiklerinde artık bir daha bunlardan yararlanma olanağı kalmayacaktır. Bu gruptakilerin yurtdışına gitmeyip ülkelerinde kalmaları halinde bile artık göç etmişlerden farkı kalmayacaktır.

      Devletin durumu çok açık bir şekilde görüldüğüne ve bilindiğine göre, tüm bireylerimize düşen görev sorumlu bir yurttaş olabilme çabası içinde olmak ve sorumlu yurttaşlığın gereklerini yerine getirmek olmalıdır. Sorumluluğun bilincinde olan yurttaşlardan oluşan tüm sivil toplum örgütleri de sadece devleti eleştirmek ve bazı isteklerinin yerine getirilmesini devletten beklemek yerine bizzat taşın altına elini koyarak "Beyin Göçünü Beyin Gücüne Dönüştürme" çabalarını yeterince gösterebilmelidir.

Fişek Vakfı'nın Değerli Yönetim Kurulu Üyelerine,

Fişek Vakfı tarafından oluşturulan yeni proje "Dağ Keçisi"nin gerçekten ülkemiz için son derece önemli konuların üzerinde çalışılmasına ve çok doğru çözüm önerilerinin ortaya çıkmasına katkıda bulunacağına inanmaktayım. Bu güzel projeye bir birey, ülkesinde sadece hakları olan değil, haklarından da öncelikli sorumlulukları olan bir birey olarak katkıda bulunmaya çalışacağım. Bu güzel projeyi başlatan siz "Fişek Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri"ni en içten sevgi ve saygılarımla kutluyorum. Sağolunuz, varolunuz, iyi ki varsınız. Sizler gibi duyarlı insanların ülkemizde bulunmasından dolayı "Ne Mutlu Bizlere"… En içten sevgi ve en derin saygılarımla başarılar diliyorum.

Yazarın diğer yazıları

Haberler | Köşe Yazıları | Kaynaklar | Dağ Keçisi | Etkinlikler | Ziyaretçi Defteri | Bağlantılar | Samanlık
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri