Haberler
Köşe Yazıları
Kaynaklar
Dağ Keçisi
Etkinlikler
Ziyaretçi Defteri
Bağlantılar
Samanlık
www.beyingocu.com

 Türk Mühendislerinin "Beyin Göçü" Üzerine Bir İnceleme

Şenay Gökbayrak
Yazarın diğer yazıları

GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELERDEN GELİŞMİŞ ÜLKELERE NİTELİKLİ İŞGÜCÜ GÖÇÜ ve POLİTİKALAR - TÜRK MÜHENDİSLERİNİN "BEYİN GÖÇÜ" ÜZERİNE BİR İNCELEME

I. KURAMSAL ÇERÇEVE ÜZERİNE BİLGİ

Bu çalışmanın amacı, küreselleşme çerçevesinde nitelikli işgücü göçünün sergilediği değişimleri ve bu konudaki politikaları analiz ederek, yurt dışında yerleşik hale gelen Türk mühendisler özelinde, nitelikli işgücü göçünden olumlu bir dışsallık sağlama konusunda mevcut durumun ortaya konulması ve bu yönde geliştirilecek sosyal politikalara ışık tutmaktır. Nitelikli işgücü akımlarını ölçmede yaşanan metodolojik güçlüklere rağmen, günümüzde, nitelikli işgücü akımlarının, hızla yükseldiği herkes tarafından kabul görmektedir. Nitelikli işgücü akımları içinde de, özellikle enformasyon teknolojisi uzmanları, temel bilimler ve mühendislik bilimleri alanında çalışan uzmanlar ön plana çıkmaktadır.

Küresel birikim rejiminin gereksinimleri temelinde, günümüzde, nitelikli işgücü akımlarının öncelikli hedef ülkeleri, ABD, Kanada, Avustralya ve bazı AB üyesi ülkeler olmak üzere gelişmiş ülkelerdir. Bu ülkeler, göç politikalarını, ulusal düzlemde, nitelikli işgücüne öncelik tanıyacak biçimde değiştirmektedirler. Nitelikli işgücü göçünün, göç veren ülkeler üzerinde olumsuz etkileri ön plana çıkarken, göç alan ülkeler açısından ise olumlu etkileri ağır basmaktadır. Küresel açıdan nitelikli göçün en önemli sonucu olan işgücü verimliliği ve refah artışı ise, küresel bir paylaşımı ifade etmemektedir.

Türkiye'den nitelikli işgücü göçünün hedef ülkesi, niteliksiz işgücünden farklı olarak, ABD'dir. Bu noktada, ABD ile 1950'li yıllardan itibaren, siyasal, ekonomik, eğitim ve kültürel alanda artan yakınlaşmanın etkisinin ön plana çıktığı görülmektedir. Türkiye'de, nitelikli göçe yönelik istatistiklerin olmaması, ne yazık ki nitelikli göçün büyüklüğünü ortaya koymayı olanaksız kılmaktadır. Birleşik Devletler Vatandaşlık ve Göç Hizmetleri biriminin verilerine göre, 2005 yılı itibariyle H1B vize kapsamında Türkiye'den 5192 kişi ABD'ne giriş yapmıştır. Nitelikli işgücü göçünde, lisans-üstü düzeyde eğitime giden öğrenci akımları ilk basamağı oluşturmaktadır. Uluslararası Eğitim Enstitüsü'nün verilerine göre, Türkiye ABD'ne öğrenci gönderen ilk on ülke arasında yer almaktadır.


II. ALAN ÇALIŞMASININ BULGULARI :

Yurt dışında yerleşik hale gelmiş mühendislerin genel özellikleri ile Türkiye'deki çalışmalara destek verme yönünde potansiyellerini ortaya çıkarmayı amaçlayan ve 130 kişilik bir örneklem üzerinden verileri değerlendirilen alan çalışmamızın bulguları aşağıda özetlenmektedir:


  • Mühendislerin çoğunluğu ( %57) 40 yaşın altında genç, erkek bireylerden oluşmaktadır.(Medyan yaş 32 olarak saptanmıştır.) Mühendislerin çoğunluğu sosyalizasyon süreçlerini Türkiye'nin görece gelişmiş büyük kentlerinde tamamlamışlardır. Sosyo-ekonomik açıdan, Türkiye ortalamasına göre, üst ve orta-üst sınıf ailelerden gelmektedirler.

  • Teorik olarak arasında sıkı bir ilişkinin olduğunu belirttiğimiz eğitim-göç bağlantısı araştırmamızın bulgularında da kendini göstermektedir. Eğitim-göç bağlantısı iki yönlü olarak ortaya çıkmaktadır. İlk olarak, sosyo-ekonomik açıdan üst gelir gruplarındaki ailelerden gelen mühendislerin büyük bir kısmı lise eğitimlerini kolej, Anadolu lisesi gibi yabancı dille eğitim yapan ayrıcalığı olan eğitim kurumlarında tamamlamışlardır. Buna bağlı olarak, Türkiye'nin prestij açısından yüksek yabancı dille eğitim veren üniversitelerinden mezun olmuşlardır. Yabancı dil kolaylığı ve alınan eğitim kalitesine bağlı olarak ortaya bir seçicilik çıkmaktadır. İkinci olarak, eğitim -göç bağlantısı kendini lisans-üstü eğitimin yurt dışında sürdürülerek, daha sonra söz konusu ülkede yerleşik hale gelinmesinde göstermektedir.

  • Araştırmaya katılan mühendislerin %69,8'i ABD'de; %14,7'si Kanada ve %14'ü AB üyesi ülkelerde yaşayan ve göreli olarak yakın zamanlarda ABD'ye giden mühendislerden oluşmaktadır.

  • Göç sürecinde, Türk mühendislerin çoğunluğunun (%57) yüksek lisans ve doktora olmak üzere öncelikle eğitim amaçlı olarak yurt dışına gittikleri görülmektedir. Doğrudan çalışma amacıyla yurt dışına gidenlerin oranları ise %33'dür.

  • Göçe neden olan Türkiye'den kaynaklı itici nedenlerin başında, uzmanlığa yönelik iş olanaklarının olmaması ve bundan kaynaklanan iş tatminsizliği (%62,3); maddi tatminsizlik (%53,8); çalışma yaşamında insan ilişkilerindeki huzursuzluk(%49,2); kurumsal alt yapı yetersizlikleri (%47,7) önem sırasına bakılmaksızın, kümülatif toplamda(%485) en çok işaretlenen itici nedenler olarak karşımıza çıkmaktadır. Çekici nedenlerin dağılımı da, itici nedenlerin dağılımı ile paralellik göstermektedir.

  • Araştırma kapsamında yer alan mühendislerin yarısından fazlası, özel sektörde uygulama alanında çalışan elektrik-elektronik ve bilgisayar mühendislerinden oluşmaktadır. Bu bağlamda, mühendisler, yaşadıkları ülkeyi çalışma koşulları, ücret durumu ve iş ilişkileri açısından Türkiye'ye göre çok daha iyi olarak değerlendirmektedirler. Buna karşın sosyal çevre ilişkileri açısından Türkiye'ye daha sıcak bakmaktadırlar.

  • Göreli olarak yakın zamanlarda yurt dışına gidilmiş olması, Türkiye ile olan yakın bağların sürdürüldüğünü göstermektedir. Mühendislerin yarısından fazlası yılda bir kere Türkiye'ye geldiklerini ve Türkiye'deki gelişmeleri yakından izlediklerini belirtmektedirler. Türkiye'ye yatırım anlamında ise, göçten teorik olarak beklenen geri bildirim etkisinin ortaya çıkmadığı görülmektedir. Mühendislerin %70'i, Türkiye'de yatırımlarının bulunmadığını belirtmişlerdir. Söz konusu durum, Türkiye'nin ekonomisinin istikrarsızlığının yarattığı belirsizlik ortamı kadar, araştırmaya katılan grubun yaş ortalamasının çok genç olmasından da kaynaklanmaktadır.

  • Mesleki anlamda ise, gerek yurt dışında diğer ülkelerde yaşayan meslektaşları gerekse de Türkiye'de yaşayan meslektaşları ile ilişkilerinin oldukça zayıf olduğu görülmektedir. Meslektaşlar ile ilişkiler, mesleki düzlemde olmaktan çok bireysel düzlemde gerçekleşen ilişkiler olarak ortaya çıkmaktadır. Türkiye'de ortak çalışmalara katılım ve bu çalışmalardan memnun kalma oranı ise çok daha düşüktür. Memnun olmama nedenleri arasında, bireysel ilişkilerde yaşanan huzursuzluk ve projelerin bürokratik engeller ile karşılaşması ön plana çıkmaktadır.

  • Yaşadıkları ülkeye ilk gittikleri zamanki geriye dönüş niyetleri ile mevcut geriye dönüş niyetleri arasında önemli bir fark bulunmaktadır. İlk gittikleri zamanda geriye dönme niyeti çok daha ağır basarken, zaman içinde söz konusu niyetin dönmeme yönünde ağırlık kazandığı görülmektedir.

  • Şu anki dönüş niyetleri açısından ise, daha önceki çalışmaların aksine mühendislerin yarısının(%52) geri dönmeyi düşündükleri görülmektedir. Ancak, bu durumda Türkiye'deki mesleki ortamın iyileşmesinden kaynaklı bir etkinin varlığı söz konusu değildir. Geriye dönüş ön koşulu olarak büyük çoğunlukla ilk sırada mesleki ortamın iyileştirilmesi önerisini getirmeleri bunun diğer bir göstergesidir. Özellikle 11 Eylül saldırılardan sonra ortaya çıkan huzursuz ortamın önemli bir etken olduğu düşünülmektedir. Nitekim geriye dönüşü düşünenlerin öncelikli nedeni Türkiye'deki sosyal ortam ve ilişkilerine duyulan özlem olarak karşımıza çıkmaktadır.

  • Geriye dönüş için istenilen ortamın özelliklerinde, mesleki açıdan tatmin edici ortamın sağlanması ön plana çıkarken, bunu sırasıyla siyasi ve ekonomik istikrarın sağlanması ve sosyal yaşamın kalitesinin iyileştirilmesi izlemektedir.

  • Nitelikli işgücü politikalarına ilişkin olarak, mühendislerin ,%89,3'ü Türkiye'nin uyguladığı politikalar ile yurt dışına beyin göçünü teşvik ettiğini düşünürken, yaşadıkları ülkenin de beyin göçünü kendini çekmek için özel politikalarının olduğunu düşünenlerin oranı %83,9'dur.

  • Araştırma kapsamında yer alan mühendislerin çoğunluğu, geri dönmeyi düşünmeseler bile, Türkiye'ye destek verme yönünde istekli olduklarını belirtmişlerdir. Destek vermeyi düşünenlerin oranı %65,8; düşünmekle birlikte herhangi bir destek biçimi önermeyenlerin oranı %23,9 ; düşünmeyenlerin oranı ise %10,3 olarak şekillenmektedir.

  • Bu noktada, mühendislerin bu konuda bilinçli bir kamu politikası olduğu taktirde önemli bir potansiyel oluşturdukları ortaya çıkmaktadır. Destek biçimleri açısından geliştirdikleri öneriler ise, sırasıyla ortak çalışma ve projeler;e-ağlar ve forumlar yoluyla destek;uluslararası seminer, toplantı ve konferanslara katılım ve iş alanında danışmanlık hizmetleri olarak sıralanmaktadır.


III. POLİTİKA ÖNERİLERİ :

Yaşama yerini seçme özgürlüğünün olduğu bir ortamda, göçü sınırlamak ile soruna çözüm bulmak anlamsızdır. Günümüzde artan uluslararası iletişim, etkileşim ve işbirliği çerçevesinde işgücü akımlarının artması kaçınılmazdır. Bu akımların artması, olumlu özellikler de taşımaktadır. Ancak, söz konusu hareketliliğinin göç eden birey yanında, ülke ve toplum için de yararlı sonuçlar ortaya çıkarması, bu konuda bilinçli stratejilerin oluşturulmasına bağlıdır. Bu çerçevede gerek teorik incelemelerimiz gerekse alan çalışmasının bulguları ışığında geliştirilen öneriler şunlardır:


Kısa Erimli Öneriler:

  • Yurt dışında bulunan nitelikli işgücünü havuzunu belirlemek amacıyla, istatistik sistemlerinin geliştirilmesi ve sürekli olarak izlenmesi,

  • Sadece yurt dışına giden işgücünün sayısı değil, geri dönenlere ve yurt dışında kalış sürelerine ilişkin kayıt sistemlerinin geliştirilmesi,

  • Yurt dışında bulunan uzmanların kendi aralarında ve yurt içindeki meslektaşları ile oluşturacakları ağ yapılara katkı sağlayacak ortamların gelişimine öncelik verilmesi

Bilim ve teknoloji alanında çalışan mühendisler özelinde ise, Türkiye'nin varolan koşulları veri kabul edildiğinde, öncelikli olarak, hiç olmazsa belli bir süre için yurt dışında yaşayan mühendislerin geri dönüşünü özendirme yerine, onlarla kurulacak stratejik bağları güçlendirmek ön plana çıkmaktadır. Bu noktada, yurt dışında yerleşik hale gelmiş mühendislere ilişkin,

  • Yurt dışındaki araştırmacıların, varolan tekno-parkların gelişimi için, yılın belli dönemlerinde Türkiye'ye gelmeleri desteklenerek, uygulamalı çalışmalarda yer almalarının sağlanması;

  • İnternet ortamında oluşturulacak, "e-düşünce atölyeleri" ile, meslektaşlar arasında sürekli bir etkileşim sağlanması ve bu etkileşim sonucu ortaya çıkan uygulamalı çalışmaların kamuoyuyla paylaşılması;

  • Yılın belli dönemlerinde, yurt içindeki ve yurt dışındaki uzmanların, Türkiye'nin yaşadığı, ekonomik ve sosyal sorun alanlarına yönelik öncelikli olarak belirlenecek "tematik" konularda düzenli konferansların düzenlenerek, çözüm önerileri geliştirilmesi;

  • Özellikle, genç kuşak uzmanlar için, zorunlu askerlik görevinin bir engel olarak ortaya çıktığı görülmektedir. Bu noktada, söz konusu kişilerin askerlik görevini, pilot olarak seçilecek tekno-parklar ya da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin AR-GE birimlerinde, aktif çalışmalar içinde yer alarak yapmalarının önemli bir özendirici olacağı düşünülmektedir.

Orta ve Uzun Erimli Öneriler:

  • Eğitim ve işgücü politikalarının eşgüdümünün sağlanması;

  • Mesleksel ortamın iyileştirilmesine ve rekabet üstünlüğü sağlamaya yönelik kamu öncülüğünde başta AR-GE yatırımları olmak üzere bütüncül politikalar ile sanayinin geliştirilmesi;

  • Kamu, üniversiteler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarının birbirini dışlamak yerine, birlikte ve bir bütün olarak üretim, yenilikçilik ve AR-GE faaliyetlerini gerçekleştirme yönünde desteklenmesi;

  • Yurt dışında lisans-üstü çalışmalar için öğrenci gönderiminde, gelecek için tetikleyici nitelikte olacak alanlarda ama öncelikle bu alanların alt-yapısı hazırlanarak öğrenci gönderilmesine dikkat edilmesi, sürecin sürekli izlenmesi ve böylelikle geri dönüş için özendirici sağlanması

  • Uzun erimde bir bütün olarak, ekonomik, sosyal, siyasal istikrarın sağlanması ve yaşam kalitesinin yükseltilmesi


Geriye dönüşlere ortam sağlamak amacıyla,

  • Varolan ve yeni kurulacak tekno-parklar özelinde, öncelikle pilot projelerin oluşturulması;

  • Bu araştırma ve üretim alanlarında istihdam edilebilirliği artırmak amacıyla; yeni firmaların kuruluşunda, vergi kolaylıkları; kuruluş ve işletme sürecinde düşük faizli kredi olanakları; AR-GE destekleri; yurt dışından getirilecek alet ve ekipman için gümrük kolaylıkları; belli ölçülerde istihdam sağlayacak girişimler için sigorta primlerinin ödenmesinde kolaylıklar gibi aktif nitelikli bir takım düzenlemelere gidilmesi;

  • Yeni ürün süreçlerinin geliştirilmesine yönelik girişimlerde, risk sermayesinin sağlanması, yurt dışında bulunan uzmanlardan danışmanlık hizmetleri alınması; yurt dışındaki Türklerin sahip olduğu firmalar ile ticari ilişkilerinin geliştirilmesi; söz konusu girişimler için dönmek isteyen uzmanların yol ve yaşam harcamalarının hiç olmazsa belli bir bölümünün karşılanması; ücretlerin, özendirici olacak düzeyde belirlenmesi; eşleri için istihdam kolaylıkları sağlanması; çocukların eğitim giderlerinin karşılanması gibi özendiricilerin sunulması da önemlidir.


Bu noktada, özellikle yurt dışında alışılan çalışma ortamının, söz konusu alanlarda yaratılmaya çalışılması öncelikli unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu çalışma, tüm bu unsurların yaşama geçirilmesinde, yurt dışında bulunan nitelikli işgücünün katkılarının da vazgeçilemez öneme sahip ve bu konuda yurt dışında stratejik insan gücü konumunda bulunan mühendislerin istekli olduğunu, bunun gerçekleşmesinin ise her şeyden önce kamunun istemi ve bu yönde uygulanacak politikalara bağlı bulunduğunu göstermektedir.

Kaynak: Gökbayrak, Şenay (2006), Gelişmekte Olan Ülkelerden Gelişmiş Ülkelere Nitelikli

İşgücü Göçü ve Politikalar- Türk Mühendislerinin "Beyin Göçü" Üzerine Bir İnceleme, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü.


Yazarın diğer yazıları

Haberler | Köşe Yazıları | Kaynaklar | Dağ Keçisi | Etkinlikler | Ziyaretçi Defteri | Bağlantılar | Samanlık
Fişek Enstitüsü Bilişim Hizmetleri